Küresel altın piyasalarında son günlerde yaşanan sert düşüş, yatırımcıların aklında ‘Altın güvenli liman olmaktan çıktı mı?’ sorusunu gündeme getirdi. ONS fiyatı 4 bin dolar seviyesinin altına düşerken, Türkiye’de gram altın da yatay bir seyir izliyor. Bu durum, uzun süredir ‘her koşulda kazandıran’ imajıyla hareket eden yatırımcılar arasında ilk kez bir güven kaybına neden oldu. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, bu durumu ‘piyasanın nefes alma süreci’ olarak değerlendirdi ve “Altındaki gerileme, yapısal bir kriz değil, hızlı yükselişlerin ardından gelen doğal bir düzeltmedir. ABD dolarındaki güçlenme, yüksek faizler ve jeopolitik gerginliğin geçici olarak azalması yatırımcıları temkinli hale getirdi. Ancak bu durum kalıcı değil” ifadelerini kullandı.
UZMANLARA GÖRE FİYATLAR DİPTE, DÜŞÜŞ GEÇİCİ
Küresel ekonomideki dalgalanmalara rağmen, büyük yatırım bankalarının altının uzun vadede yeniden değer kazanacağı konusunda hemfikir olduğunu belirten Kitiş, “Son dönem fiyat düşüşünde; ABD dolarının güçlenmesi, faiz indirim beklentilerinin ertelenmesi ve bazı merkez bankalarının kısa vadeli satışları belirleyici oldu. Ancak uluslararası kurumlar, mevcut seviyelerin ‘dip bölge’ olabileceği görüşünde birleşiyor. Goldman Sachs, 2026 ortasına kadar ons altının yeniden 4 bin dolar seviyesine ulaşabileceğini tahmin ederken, J.P. Morgan 2025’in son çeyreğinde altının 3 bin 300 – 3 bin 500 dolar aralığında dengeleneceğini öngörüyor. UBS ve HSBC ise mevcut düşüşün kalıcı olmadığını, merkez bankalarının altın alımlarının devam ettiği bir ortamda uzun vadeli trendin hâlâ yukarı yönlü olduğunu vurguluyor.” şeklinde konuştu.
“ALTIN, UZUN VADEDE TL’NİN DEĞER KAYBINA KARŞI SİGORTA İŞLEVİ GÖRÜR”
Uzmanlara göre düşüşün temel nedeni, doların küresel ölçekte yeniden güçlenmesi ve ABD tahvil faizlerinin yüksek kalması. Türkiye özelinde ise, ithalat kotasının sıkılaşması ve iç piyasada talebin zayıflaması fiyatları sınırlıyor. Kitiş, altının hâlâ Türk yatırımcısının en güvenilir limanı olduğunu belirterek, 2025 yılının geri kalanında büyük bir satış dalgası beklemediğini ve piyasanın denge noktasına yaklaştığını ifade etti. Kitiş, “Altın, uzun vadede TL’nin değer kaybına karşı sigorta işlevi görür. İnsanlarımız zaman zaman fiyat oynaklığından etkileniyor ancak sonuçta altın kültürel olarak bizim birikim aracımızdır. Yıl sonuna doğru bu bilinç yeniden güç kazanacaktır. Yıl sonunda ONS fiyatının 3 bin 800 – 4 bin dolar bandında kapanmasını bekliyorum. TL bazında ise, döviz kuru ve enflasyon etkisiyle gram altın fiyatlarının mevcut seviyelerde kalması veya kısmi bir artış göstermesi muhtemel” şeklinde görüş bildirdi.
“SABIRLI DAVRANANLAR KAZANÇLI ÇIKAR”
2026 yılına gelindiğinde yeniden güçlü bir yükseliş dalgasının yaşanabileceğini, hatta merkez bankalarının rezerv artışları ve jeopolitik risklerin altını yeniden ön plana çıkaracağını da sözlerine ekleyen Kitiş, “Altın fiyatlarındaki bu geri çekilme, fırsat olarak da görülebilir. Kısa vadede panikle hareket eden yatırımcılar kaybeder, sabırlı davrananlar ise kazançlı çıkar. Portföylerin tamamını altına çevirmek yerine dengeli bir dağılım yapılmalı. Çünkü küresel ekonomide hâlâ belirsizlikler devam ediyor. Altın, yüzyıllardır hiçbir devletin, hiçbir sistemin çöküşünde değerini yitirmedi. Bugün yaşananlar geçici bir durgunluktur. 2026’dan itibaren yeniden parlayan bir döneme gireceğimizi düşünüyorum. Altında güven duygusu zedelenmiş gibi görünse de, özünde o güveni besleyen en önemli unsur hâlâ altının kendisidir” dedi.
Diğer Ekonomi Haberleri için tıklayın
Yorumlar kapalı.