Uzmanlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) temmuz ayı toplantısında faiz indirimlerine başlayabileceğine dair beklentilerini ortaya koydu.
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 46 seviyesinde sabit bıraktı.
Bankanın faiz oranlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Enflasyonun ana eğilimi mart ayında gerilemiştir. Öncü veriler, ana eğilimdeki bu düşüşün haziran ayında da sürdüğünü göstermektedir. Jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkileri dikkatle izlenmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Faiz kararını değerlendiren ekonomistler, TCMB’nin temmuz ayındaki toplantısında faiz indirimlerine geçebileceği öngörüsünü dile getirdi.
AA Finans Analisti Haluk Bürümcekçi, TCMB’nin para politikası duruşunu değiştirmediğini, ancak PPK metnindeki ifadelere göre politika duruşunun sıkılaşma yönünden nötre döndüğünü aktardı.
Bürümcekçi, Merkez Bankası’nın enflasyon eğilimine dair olumlu değerlendirmelerini sürdürmeye devam etmesi ve iç talebin dezenflasyonist etkileşimlerinin artabileceği yolundaki mesajın, “enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası etkili şekilde kullanılacaktır” ifadesine geri dönmesinin de para politikası duruşunda gevşeme yönünde hazırlıklar olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Bürümcekçi, “Bu yönlü bir bakış açısıyla, 24 Temmuz’daki ilk PPK toplantısında politika faizinde indirim yapılma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Ancak küresel risklerin devam etmesi halinde, bu toplantıda koridorun asimetrik şekilde korunmasının tercih edilebileceği kanaatindeyim.” diye ekledi.
“DEZENFLASYON SÜRECİ GÜÇLENİYOR”
Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş, mayıs ayında enflasyon eğiliminin gerilediğini vurguladı.
Gelecek verilerin ana eğilimdeki düşüşün haziran ayında da devam edeceğini gösterdiğini söyleyen Demirtaş, ikinci çeyrek verilerinin yurt içi talebin yavaşladığını ortaya koyduğunu belirtti.
Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
“PPK’nın faiz oranlarını değiştirmemesi, TL’nin reel değerlenmesi ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyle birlikte dezenflasyon sürecini desteklemektedir. Para politikasına ilişkin ana ifadedeki ‘Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası durumu sıkılaştırılacaktır.’ ifadesinin kaldırılıp ‘Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır’ ifadesine dönüşü, gelecekte faiz indirimlerine yönelme hazırlıkları olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, 24 Temmuz’da yapılacak olan bir sonraki PPK toplantısında 250 baz puanlık bir faiz indirimine başlanılabileceğini öngörüyorum.”

Yorumlar kapalı.