AK Parti milletvekillerinin öncülüğünde hazırlanan ve 29 maddeden oluşan “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Genel Kurulu’nda onaylandı. Bu düzenlemeye göre, aile hekimlerinin sayısı, aile hekimliği uzmanlığı programı ile artırılacak. 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla, sözleşmeli aile hekimi olarak çalışanlar, tıpta uzmanlık sınavı sonuçlarına dayanarak, merkezi yerleştirme şartı olmaksızın Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından belirlenecek kriterlere göre aile hekimliği uzmanlık eğitimi alabilecek. Eğitim süreci uzaktan veya yarı zamanlı olarak en az 6 yıl sürecek ve sözleşmeli aile hekimliği deneyimi olanlar, bu eğitimi en az 4 yıl içinde tamamlamak zorunda olacak. Ayrıca, sözleşmeli aile hekimliği uzmanlık eğitimi alanlar, eğitim süresince döner sermaye ek ödemelerinden faydalanamayacak.
ECZANELERDE SATILACAK
Yeni kanun kapsamında, ruhsat veya izin sahipleri, beşeri tıbbi ürünler ve özel tıbbi amaçlı gıdaların tedarik zinciri içindeki hareketlerini Sağlık Bakanlığı’nın belirleyeceği usul ve esaslara uygun olarak takip sistemine raporlamak zorunda olacak. Bu yükümlülüğe uymayanlara, aykırılığa konu ürünlerin depoda tespit edilen satış fiyatlarının iki katı kadar idari para cezası uygulanacak. Eğer aynı fiil bir yıl içinde tekrar ederse, ceza bir kat artırılarak uygulanacak. Ayrıca, Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, kenevirden elde edilen tıbbi ürünler, sağlık destek ürünleri ve kişisel bakım ürünlerinin ruhsatlandırılması ve takip işlemleri Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek ve bu ürünler yalnızca eczanelerde satılacak. Kenevirin işlenmesi, ihzarı ve ihracına yönelik usul ve esaslar, İçişleri Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın görüşleri alınarak belirlenecek.
Kanun ayrıca, organ bağışçı sayısının artırılması ve bağış işlemlerinin daha kolay ve güvenli hale getirilmesi amacıyla çeşitli düzenlemeler içeriyor. Sağlıklı bir birey, vücudunun tamamını, organ ya da dokularını bilimsel amaçlar doğrultusunda bırakma niyetini, güvenli kimlik doğrulama araçları ile e-Devlet Kapısı veya Sağlık Bakanlığı’nın bilişim sistemleri üzerinden beyan edebilecek. Ayrıca, kişi resmi bir vasiyeti varsa, bu vasiyeti 2 tanık önünde açıklayarak organ veya doku bağışında bulunabilecek. Eğer bağışçıdan organ alınırken yakınları izin vermezse, bağışçının sağlıklı durumdaki iradesi dikkate alınacak. Bu durumda, eğer bağışçının yakınları yoksa, ölüm anında yanında bulunan eşi, reşit çocukları, ebeveynleri veya kardeşlerinden birinin izni ile organ veya doku alınacak. Organları başkasına nakledilen bağışçıların eş ve birinci derece yakınlarına, organ nakli ihtiyacı olmaları durumunda öncelik verilecektir. Organ bağışı beyanları, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uygun şekilde Sağlık Bakanlığı’nın merkezi kayıt sistemine kaydedilecek ve beyan esnasında bağışçı tarafından belirlenen kişilere bildirilecek.
Diğer Güncel Haberler için tıklayın