Osmangazi Belediyesi, medya buluşmaları çerçevesinde gerçekleştirilen ‘Maç Kaç Kaç?’ söyleşisinde, spor gazeteciliğinin önemli isimleri Mehmet Ali Ekmekçi ve Cevdet Altınel’i konuk etti.
Osmangazi Belediyesi Gençlik ve Girişimcilik Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte, spor haberciliğinin geçmişten günümüze uzanan yolculuğu ele alındı. Moderatör Sevda Kurul’un yönettiği programda, konuk gazeteciler Türkiye’de alternatif sporların gelişimi ile spor haberciliğindeki eski ve yeni yaklaşımlar üzerinde tartışmalarda bulundu. Bursaspor’un geçmiş dönemlerine dair düşüncelerini de paylaşan Ekmekçi ve Altınel, sporun haber dili, tarafsızlık ilkesi ve sosyal medyanın etkisi üzerine dikkat çekici yorumlar yaptı. Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden gazetecilik öğrencilerinin katıldığı etkinlik, samimi bir atmosferde gerçekleştirildi.
“Spor Gazeteciliği Kendi Dinamiklerine Sahip”
Mehmet Ali Ekmekçi, spor gazeteciliğinin geleneksel gazetecilikten bağımsız olarak kendi dinamikleri ve kuralları olduğunu ifade ederek, “Bu alan kendine özgü bir denge ve sistematiğe sahip. Herkesin kolayca giremediği bir yapıyı barındırıyor. Geçmişte branş gazeteciliği daha belirgindi; her muhabir kendi alanında uzmanlaşırdı. Ancak günümüzde bu ayrımlar giderek azalıyor. Medyanın mevcut iklimi de kuralları değiştirdi. Eskiden haberler büyük bir merakla beklenirdi, çünkü iletişim araçları sınırlıydı. İnsanlar sabah erkenden bayilere koşar, spor gazetecilerinin analizlerini okumak için sabırsızlanırdı. Bugün ise her şey anlık olarak sosyal medya üzerinden paylaşılabiliyor” dedi.
Ekmekçi, haberciliğin zamanla bir yarışa dönüştüğünü belirterek, “Geride kalırsanız, ‘bayat haber’ durumuna düşmeniz an meselesi. Bu durum mesleğin temposunu ve aksiyon alanını son derece güçlü kılıyor. Akıllı telefonların yaygın olduğu bir çağda fark yaratmak için yeni dengeleri, kuralları ve söylemleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Geçmişi unutmadan, kurumsal hafızayı koruyarak, yeniyi ise doğru disiplinle kuşaklara aktarmalıyız. Çünkü Türkiye’de spor sadece futboldan ibaret değil. 70’li ve 80’li yıllarda olimpiyat başarıları geniş yer bulurdu. Bugün futbola olan yoğun ilgiye rağmen, diğer branşların da sesini duyurması oldukça önemli” şeklinde konuştu.
Cevdet Altınel, medyaya olan ilginin geçmişte çok daha fazla olduğunu ifade ederek, “O yıllarda medyanın itibarı ve etkisi yüksekti. Çeşitli haberlere gitmek için kameraman arkadaşlarımızla birlikte pek çok çalışmaya katıldık. Teknoloji o kadar gelişmemişti, analog fotoğraf makineleriyle çalışıyorduk. Çekilen filmler karanlık odalarda işlenerek gazetelere aktarılırdı. Bu süreç sabır ve emek gerektiriyordu. Televizyonculuk benim için bir meslek değil, bir tutku haline dönüşmüştü. Günümüzde herkesin bir telefonu var; herkes muhabir, herkes kameraman. Ancak o dönemin haberlerini taşımak ve o emeği ulaştırmak hiç de kolay değildi. O günleri hatırlıyorum; terminale gidip kasetleri zarflara koyarak medya kuruluşlarına ulaştırmak zorundaydık. Bu zorluklarla bugüne geldik” dedi.
‘Medya, Mücadele ve Azmi Öğretir’
Mesleğin zorluklarının yanı sıra keyfinin de farklı olduğunu vurgulayan Altınel, “Haberin gücüyle insanlara ulaşmanın ve toplumu bilgilendirmenin tatmin duygusu başka hiçbir meslekte yoktur. Bu iş parayla ölçülemez; çok emek, az kazanç ama yüksek manevi doyum vardır. Gazeteciliğin tozunu yutan biri bu mesleği bırakamaz. Genç arkadaşlarıma şunu söylemek isterim: Eğer bu mesleğe başlıyorsanız, sonuna kadar gidin. Medya, insana sabrı, azmi ve mücadeleyi öğretir. Gazeteciliğe bir kez başladığınızda başka bir meslek size aynı heyecanı veremez” diye ekledi.
Programın sonunda moderatör Sevda Kurul, gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde öğrencilerin yönelttikleri sorulara mizansenle sarı ve kırmızı kartlarla yanıt verdi. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, usta gazetecilere teşekkür hediyesi sunarak etkinliğe katkıda bulunan herkesi kutladı.
Osmangazi Belediyesi
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

Yorumlar kapalı.