Dört sağır gencin umut, hayal kırıklığı ve sessiz bir dayanışma içinde örülen öyküsünü konu alan kısa film “Sessiz Plan”ın özel gösterimi, Biletinial Torun Center Sinemaları’nda gerçekleştirildi. Gösterime filmin oyuncuları, teknik ekibi ve birçok önemli davetli katıldı. Gösterim sonrası söz alan filmin senaristi ve yönetmeni Ömer Yıldırım, Cannes Film Festivali’nde edindiği deneyimlerin bu projeyi şekillendirdiğini ifade etti.
CANNES’DA BAŞLAYAN SERÜVEN
Yıldırım, Cannes’da oyuncu ve yapımcı Mehmet Şah Çelik ile farklı sinemacılarla yüz yüze geldiklerini belirterek, “İnsanlar projeye ilgi gösteriyordu, ancak her zaman bir eksiklik hissediliyordu. Türkiye’ye döner dönmez senaryoyu yazmaya başladım ve sürecimizi hızla ilerlettik.” dedi.
GERÇEK SAĞIR OYUNCULARLA OTANTİK BİR DENEYİM
Kadronun bir kısmının sağır bireylerden oluştuğunu vurgulayan Yıldırım, bu deneyimin kendisine yeni bir bakış açısı kazandırdığını dile getirdi. “Sağır bireylerle iletişimde farklı bir dil var. Bu süreçte biz de birçok şey öğrendik. Hassas bir hikâye anlatırken teknik ayrıntılara büyük bir özen gösterdik.” şeklinde konuştu.
HERKES EŞİT KOŞULLARDA İZLEYECEK
Filmin %65’lik kısmı, işitme engellilere odaklanan sahnelerden oluşmakta ve altyazılı olarak izleyiciye sunuluyor. Bu yaklaşım, her izleyicinin, hangi milletten olursa olsun, filmi aynı anlayış düzeyinde deneyimlemesine olanak tanıyor. Yıldırım, bu tercih sayesinde filmin dünya genelindeki önemini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
SAĞIR ROLÜ, OYUNCULUĞA BAKIŞI DEĞİŞTİRDİ
Filmin oyuncularından Mehmet Şah Çelik, başlangıçta sağır bir karakteri canlandıracağını bilmediğini ifade ederek, “İşaret dili, estetik bir dildir. Duyguyu aktarırken beden dili ile uyum içinde olmalıyız. Zorlu ama öğretici bir deneyimdi.” dedi.
SESSİZLİĞİN ORTASINDA BİR Dede-TORUN BAĞI
Güvenilir oyunculardan Sabri Arafatoğlu, filmde torununa destek veren bir dedeyi canlandırmaktadır. Torununun duymaması nedeniyle yaşadığı iletişim sıkıntısını paylaşan Arafatoğlu, “Ancak umudun ışığı belirdi. Belki bir gün çocuğunun sesini duyacak. Bu umut hepimize dokundu.” sözleriyle duygularını aktardı.
“EMPATİ KURMAYI BİLE UNUTMUŞUZ”
Arafatoğlu, projenin teknik kalitesine ve derin anlamına dikkat çekerek, izleyicileri düşündüren şu ifadeleri kullandı: “Hayatımız boyunca empati olmadan yaşadık. Eğer biz sağır olsaydık, kimi duymak isterdik? Filmin mottosu bu soruyu açık bir şekilde soruyor: ‘Bir gün tüm sesler kaybolursa, en çok hangi sesi özlersiniz?’”
GÜRÜLTÜDE BİLE YALNIZLIK
Filmin kafe sahnesine değinen Arafatoğlu, “Sağırlar kendi aralarında konuşurken ortam sessiz. Ancak kameranın uzaklaşmasıyla birlikte kalabalık bir gürültüye geçiyoruz. Kalabalıkta bile yalnız olmanın ne demek olduğunu gösteriyoruz.” diyerek filmdeki simgesel anlatıma dikkat çekti.
ULUSLARARASI BAŞARILARLA TAÇLANDI
“Sessiz Plan”, kısa sürede uluslararası alanda da dikkat çekti. Los Angeles merkezli Global Shorts’ta “Onur Ödülü,” Tokyo’daki Best Indie Film Awards’ta “En İyi Senaryo” ve “En İyi Orijinal Fikir” ödülleri ile ödüllendirildi. Ayrıca, film Rome Prisma Film Awards’ta finalist olarak yer aldı ve The Monthly Film Festival’da “En İyi Fragman” kategorisinde adaylık elde etti.
SADECE FİLM DEĞİL, BİR FARKINDALIK DAVETİ
“Sessiz Plan”, yalnızca bir kısa film değil; işitme engellilerin yaşadığı görünmez dünyayı anlamaya yönelik güçlü bir davet. Belki bir çığlık atmıyor, ancak sessizliğiyle oldukça yüksek sesle sesleniyor. Belki de artık şu sorunun yanıtını düşünmek zamanı: Tüm sesler susarsa, hangi sesi özlersin?
Diğer Medya Haberleri için tıklayın