Mustafa Bozbey, Tatlı Rüyalardan Uyanacak mı?
İstanbul Ziyareti, Gerçeklikten Kopuşun Fotoğrafı mıydı?
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu Adaylık ofisinde partinin ileri gelen hayalperest grubuyla buluştu. Buluşmanın gerekçesi mi? Söylendiğine göre “Cumhurbaşkanlığı için iletişim stratejisi” üzerine görüş alışverişi… Ama kamuoyunun bir kısmı bu karelere bakarken kahkahasını tutamadı, bir kısmıysa endişesini gizleyemedi. Zira Bozbey’in siyasetteki yönünü pusulasız kaptan gibi çizen bu hamle, artık “ciddi ciddi” bir akıl sağlığı sorgulamasını da beraberinde getiriyor.
Diploması Yokken Aday mı Olacak?
Bozbey’in “Cumhurbaşkanı adayımız” diye İstanbul İmamı’yla kurduğu ittifakın en temel sorunu, hukuki bir zorunlulukla başlıyor: Cumhurbaşkanlığı adaylığı için üniversite diploması gerekiyor. Oysa Ekrem İmamoğlu’nun mezuniyet süreci yıllardır tartışmalı.
YÖK verilerine göre İmamoğlu’nun diploma geçiş süreci bir “paralel güzergah” izliyor. İddialara göre, parayla alınan bir diploma, araya sıkıştırılan derin bağlantılar, ve kamuoyuna yalan beyan… Dahası mı var? Benzer yöntemle diploma alan 28 kişinin diploması iptal edildi bile. Gözler şimdi onun üzerinde.
Eğer bu iptaller hukuki süreçle kesinleşirse, İmamoğlu’nun yeniden sınava girip 4 yıl boyunca üniversite okuması gerekebilir. Yani Cumhurbaşkanlığı hayali, şimdilik ancak bir “üniversite hayali” kadar gerçek.
“Geleceğin Cumhurbaşkanı”nın Ceza Dosyası da Kabarmışken…
Diploma krizinin yanı sıra bir de para meselesi var. Kimi gazetecilerin ve araştırmacıların iddiasına göre, Ekrem İmamoğlu’nun görev süresince usulsüz harcamaları milyar liraları buldu. Henüz bu konuda bir mahkûmiyet kararı olmasa da, açılan soruşturmalar ve ortaya dökülen belgeler soru işaretlerini büyütüyor.
Hal böyleyken, Mustafa Bozbey’in tüm bu şaibenin tam ortasındaki isme umut bağlaması, siyasi bir vizyon göstergesi olmaktan çok, siyasi bir hayal kırıklığına dönüşüyor.
Poz Doğal Değil, Yapmacık!
Bozbey’in İmamoğlu Adaylık Ofisinde verdiği poz ise fotoğrafçılık tarihi açısından incelenmeye değer. Doğallık çabası, ifadesine yapışan yapmacıklığı gizleyememiş. “Bakın biz ne güzel çalışıyoruz” temalı poz, aslında “Gerçeklikten ne kadar uzağız”ın belgesi gibi. Fotoğraf, bir iletişim başarısı değil, algı yönetiminin çöküş anı.
Partililere ve Halka Saygı Nerede Kaldı?
Bozbey’in bu davranışı, sadece bireysel bir yanılgı değil. Aynı zamanda partisindeki pek çok kişiyi de zora sokan bir hamle. Çünkü taban hâlâ liyakat, dürüstlük ve hesap verebilirlik istiyor. Buna rağmen, üniversite diploması tartışmalı, mali sicili şaibeli bir ismin arkasında durmak, hem etik hem siyasi açıdan savunulamaz.
Birilerinin Bozbey’e hatırlatması gerek: Siz hâlâ Bursa’dasınız. Sokağında su akmayan, metrosunda nefes alınmayan bir şehirde başkanlık yapıyorsunuz. İstanbul’un “parlatılmış” aday hayaline kapılmak yerine, kendi seçmeninizin sorunlarını çözmeniz bekleniyor.
Rüya Görmek Güzel Ama…
Bozbey, belki de kendini hâlâ 1999’un Nilüfer’inde sanıyor. Ancak Türkiye 2025’te, siyaset ise bambaşka bir evrede. Gerçeklikten bu kadar uzaklaşmak, en iyimser yorumla bir saflık, en kötümser yorumla ise bir manipülasyon aracıdır.
Siyaset ciddi iştir. Ve bu iş, yapmacık pozlarla ya da diplomatik kaçamaklarla değil, halkın güvenini boşa çıkarmayan sağlam duruşlarla yürütülür. Umarız Bozbey, bir gün bu tatlı rüyadan uyanır.