ŞANLIURFA (Gazete Bursa) – 2024 yılı verilerine göre Türkiye’de üretilen 405 bin ton kırmızı mercimeğin yüzde 44’ü Şanlıurfa’da, yüzde 27’si ise Diyarbakır’da elde edildi. Sarıbal, AKP iktidarının tarım alanındaki uygulamalarının üreticiyi korumak yerine piyasanın insafına bıraktığını vurguladı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 2023 ve 2024 yıllarında kırmızı mercimek için alım fiyatı bile açıklamadığını söyleyen Sarıbal, destek ve müdahale olmadan üreticinin adeta kaderine terk edildiğini belirtti. 2024 yılında Türkiye’nin mercimek üretiminin 424 bin ton, iç tüketiminin ise 454 bin ton olacağını ifade eden Sarıbal, aradaki farkın ithalatla kapatıldığını ve bu durumun çiftçiye değil, Kanada çiftçisine fayda sağladığını dile getirdi. AKP döneminde toplamda 7,4 milyon ton mercimek ithal edildiğini ve bunun Türkiye’ye maliyetinin 5,1 milyar dolar olduğunu ifade etti. Sadece 2025 yılının Ocak-Mayıs döneminde yapılan ithalatın 256 bin tona ulaştığını, bu rakamın önceki yılların aynı dönemlerinde oldukça yüksek bir seviyede olduğunu kaydetti.
MALİYET 40 TL, FİYAT 35 TL: ÇİFTÇİ ZARARINA ÜRETİM YAPIYOR!
TMO’nun 2022 yılında kabuklu kırmızı mercimek için kilogram başına 15 TL alım fiyatı belirlediğini ancak 2023 ve 2024 yıllarında yapılan tüm uyarılara rağmen herhangi bir alım fiyatı açıklamadığını belirten Sarıbal, bu durumun üreticinin ürününü maliyetinin ve enflasyonun altında kalan fiyatlarla satmak zorunda kalmasına neden olduğunu aktardı. Bu yıl hasat 15-30 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Ancak kuraklık ve don olayları, kuru tarım alanlarında hasadı neredeyse imkansız hale getirdi. Sulu tarım bölgelerinde ise üretici ve sivil toplum kuruluşlarının hesaplamalarına göre dekar başına maliyet 8 bin TL‘ye ulaştı. Verimin 200-250 kilogram arasında değiştiği göz önüne alındığında, kabuklu kırmızı mercimeğin üretim maliyeti kilogram başına 30-40 TL‘ye denk geliyor. Güncel piyasa fiyatları ise 35-40 TL/kg bandında seyrediyor. Bu durum, üreticinin kar edemeyeceğini ve maliyetini dahi karşılamada zorlanacağını gösteriyor. Üretici, adeta serbest piyasanın insafına terk edilmiş durumda.”
ÜRETİM 150 BİN TONA GERİLEYEBİLİR
TÜİK’in 2025 yılı için açıkladığı ilk tahmine göre kırmızı mercimek üretiminde yüzde 16 oranında bir düşüş bekleniyor ve rekoltenin 340 bin ton civarında olacağı öngörülüyor. Ancak sahadan alınan bilgiler, tablonun çok daha kötü olduğunu gösteriyor. Don olayları ve kuraklık nedeniyle özellikle kuru tarım alanlarında hasat yapılamadığını belirten Sarıbal, Ziraat Odaları’nın Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde mercimekte yüzde 80’e varan verim kayıpları yaşandığını bildirdi. Bu durum, üretimdeki düşüşün TÜİK tahmininin çok üzerinde olabileceğine işaret ediyor. Sahadaki veriler, 2025 rekoltesinin 150 bin ton civarına kadar gerileyebileceğini ortaya koyuyor.”
ÜRETİCİYE ENGEL, İTHALATA DAVETİYE!
2023 yılında kırmızı mercimeğin “ihracı kayda bağlı ürün” ilan edilmesiyle birlikte üreticinin ihracat kanallarının kapandığını vurgulayan Sarıbal, “Yani üreticiye ‘ekme, satma; ithalatçıya, ‘buyur kardeşim, kazan’ deniyor! Geçmişte uygulanan ve nadas alanlarının üretime kazandırılmasını hedefleyen yöntemlerin yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle su kaynaklarının kısıtlı olduğu bölgelerde mercimek tarımının teşvik edilerek bu alanların etkin kullanımı sağlanmasına dikkat çekti. Bölgeye uygun yerel mercimek çeşitlerinin sürekliliğinin sağlanması ve bu çeşitlerin verim ile dayanıklılık açısından geliştirilmesine yönelik araştırma ve çalışmaların desteklenmesi gerektiğini belirtti. Üretimde kullanılan gübre, tohum, mazot gibi temel girdilerin fiyatlarının denetim altına alınarak çiftçinin mali yükünün azaltılması gerektiğini ifade eden Sarıbal, ürün alım ve pazarlama işlevi görecek müdahale kuruluşlarının kurulması veya mevcut yapıların etkinleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, bakliyat ithalatına izin verilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yorumlar kapalı.