Gelecek hafta küresel piyasalarda jeopolitik olaylar büyük bir dikkatle izlenecek. ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşmesi muhtemel bir görüşme, Trump’ın gümrük vergileriyle ilgili diğer ülkelerle yaptığı son müzakereler ve ABD’nin enflasyon verileri, yatırımcıların odağında yer alacak.
1. TRUMP İLE PUTİN’İN YÜZ YÜZE GÖRÜŞMESİ
Trump ve Putin’in önümüzdeki günlerde yüz yüze gelmesi durumunda, iki liderin Ukrayna’nın Rusya tarafından işgalinden bu yana ilk kez bir araya geleceği belirtiliyor.
Putin, daha önce Haziran 2021’de Cenevre’de ABD’nin eski Başkanı Joe Biden ile görüşmüştü.
Trump, Putin’i övgüyle anarken aynı zamanda sert eleştirilerde bulunmuş ve üç buçuk yıldır devam eden Ukrayna savaşına bir çözüm arayışında olduğunu dile getirmiştir.
Rusya’ya baskı uygulamak isteyen Trump, Rusya’dan petrol başta olmak üzere çeşitli emtialar ithal eden ülkelere ek yaptırımlar getireceğini açıklamıştı.
Trump, Hindistan’a getireceği %25 gümrük vergisi benzeri bir uygulamayı Çin’e de getirebileceğini ifade etti.
Öte yandan, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskiy, barış sürecine Avrupa’nın da dahil edilmesi için çalışmalarını sürdürüyor.
2. ÇİN İLE TİCARET GÖRÜŞMELERİ
Başkan Trump ve Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinde olumlu gelişmeler kaydedildiğini bildirdi.
Dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve Çin arasında 12 Ağustos’ta sona erecek ticaret müzakereleri için taraflar, Stockholm’deki görüşmelerde gümrük vergilerinin belirlenmesine dair müzakereleri uzatma konusunda anlaşmaya vardı.
Trump, bir ticaret anlaşması sağlanması durumunda yıl sonundan önce Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geleceğini duyurdu.
Yatırımcıların belirsizlikten dolayı temkinli davranmalarına rağmen, Çin borsası bu hafta son 10 ayın zirvesine yakın bir kapanış yaptı.
3. FED EYLÜL’DE FAİZ İNDİRİMİ YAPACAK MI?
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Eylül ayında faiz indirimlerine yeniden başlayacağı beklentileri artarken, gelecek Salı açıklanacak Temmuz ayı tüketici enflasyonu, Fed’in alacağı karar hakkında ipuçları verecek.
ABD’de bazı ürünlerde maliyet artışlarının fiyatlara yansımasıyla, Haziran ayında TÜFE son beş ayın en büyük artışını kaydetmişti.
TÜFE’nin beklentilerin üzerinde gelmesi, Fed’in Eylül ayında faiz indirimine gideceği yönündeki beklentileri zayıflatabilir.
4. HERKES KENDİ YOLUNA
Gelişmiş ekonomilere sahip ülkelerin merkez bankaları arasında, Avustralya ve Norveç merkez bankaları faiz indirimleri konusunda daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Ancak işlemciler, bu iki bankanın tutumlarının değişebileceğini düşünüyorlar.
Avustralya Merkez Bankası, 2024’teki zirvenin ardından bu yıl faiz indirimine gitmeye başladı ve iki kez 25 baz puanlık indirim yaptı. Bu süreçte, ABD Merkez Bankası toplamda 100 baz puan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise 200 baz puan faiz indirdi. Norveç Merkez Bankası ise sadece 25 baz puanlık bir indirim gerçekleştirdi.
Avustralya’da Haziran öncesi üç aylık dönemde enflasyon, son dört yılın en düşük artışını gösterirken, işlemciler Avustralya Merkez Bankası’nın Salı günü 25 baz puan indirim kararı almasını ve yıl içinde benzer şekilde bir veya iki indirim daha yapmasını bekliyorlar.
Norveç Merkez Bankası’nın Perşembe günü faizleri sabit tutması beklenirken, Kasım’a kadar indirim yapıp yapmayacağı belirsizliğini koruyor.
5. ALIŞILMADIK SESSİZLİK
Ağustos’un ortaları genellikle yılın en sakin dönemlerinden biri olarak kabul edilir. Meclislerin ve merkez bankalarının tatilde olduğu, önemli veri açıklamalarının bulunmadığı bu dönemde yatırımcılar genellikle daha temkinli bir tutum sergilerler. Ancak bu durum, bazı riskleri de beraberinde getirebilir.
Piyasalardaki volatilite, geçen yıl da olduğu gibi Ağustos ayında artış gösterebilir. Geçen yıl bu dönemde Japon yeni hızla değer kazanırken, ABD’li teknoloji şirketlerinin hisselerinde yaşanan sert düşüş, tarihin en büyük günlük volatilitesini tetiklemişti.
VIX volatilite endeksi, son 35 yıl boyunca Ağustos aylarındaki ortalama günlük hareketin %0.55 ile diğer aylara göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Nisan ayında ise Trump’ın “Kurtuluş Günü” gümrük vergilerini açıklamasının ardından yaşanan karmaşaya rağmen ortalama günlük hareket yalnızca %0.07 olmuştur.