İSTANBUL (Gazete Bursa) – Dr. Fehmi Ağca, İsrail hava kuvvetlerinin İran’a yönelik düzenlediği ilk gece taarruzları sırasında üst düzey askeri liderlerin öldürülmesinin, İran’ın askeri yönetiminde kısa süreli bir zafiyet yaratabileceğini ifade etti. Ancak, İran’ın hiyerarşik yapısının bu durumu 48 saat içinde kapatmasına olanak tanıdığını belirten Dr. Ağca, nükleer bilim insanlarına karşı gerçekleştirilen suikastların İran’ın nükleer programında kısa vadeli gecikmelere yol açabileceğini ifade etti. Bununla birlikte, İran’ın bilimsel altyapısının genç bilim adamları sayesinde bu kaybı telafi edebileceğini vurguladı.
SALDIRILAR REJİME DESTEĞİ ARTIRIYOR
Ağca, İsrail’in askeri ve siyasi liderleri hedef almaktan kaçınmasının, İran rejimini değiştirmeye yönelik bir niyet taşımadığını gösterdiğini belirtti. Bunun yanı sıra, askeri veya siyasi liderlere yönelik suikastların İran halkı arasında rejime olan desteği artırabileceğini vurguladı. Ağca, İsrail’in saldırılarının temel motivasyonunun, İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini ortadan kaldırma kararlılığı olduğunu ifade etti. Bunun, İsrail’in varlığı için en büyük tehdit olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, ABD, İngiltere ve Almanya gibi Batılı güçlerin İsrail’e silah ve istihbarat desteği verdiğini, 200 uçakla gerçekleştirilen ilk taarruzun da İsrail’in yüksek operasyonel kapasitesini gözler önüne serdiğini kaydetti.
İRAN’IN KARŞI İSTİHBARAT ZAFİYETİ
Ağca, İsrail’in MOSSAD istihbarat teşkilatının İran içinde güçlü bir ağa sahip olduğunu, buna karşın İran’ın karşı istihbarat noktasında ciddi zafiyetler yaşadığını belirtti. Üst düzey yöneticilerin ve bilim adamlarının korunmasında alınan yetersiz önlemleri stratejik bir hata olarak değerlendirdi. İran’ın hava savunma sistemlerinin, ABD’nin elektronik harp desteğiyle İsrail tarafından etkisiz hale getirildiğini de sözlerine ekledi.
İRAN’IN TEPKİSİ SINIRLI KALABİLİR
İran’ın İsrail’e karşı vereceği tepkinin, İsrail’in etkili hava savunma sistemi dolayısıyla sınırlı kalabileceğini öngören Ağca, İran’ın hipersonik füzelerle İsrail’in savunmasını aşabileceğini ve askeri ile ekonomik hedeflere zarar verebileceğini de aktardı. Buna rağmen, İsrail’in bu tehdidi göze aldığına dikkat çekti. ABD’nin dış politikasında İsrail’in güvenliğinin öncelikli olduğunu, bu nedenle uluslararası hukuka aykırı eylemlerine rağmen İsrail’e kayıtsız şartsız destek verdiğini dile getirdi. Öte yandan, Rusya ve Çin’in ise kınama dışında önemli bir tepki vermeyeceklerini, İran’a nükleer programından vazgeçmesi için telkinde bulunabileceklerini ifade etti.
İRAN’IN NÜKLEER PROGRAMI HEDEF
Dr. Fehmi Ağca, İsrail’in Ortadoğu’daki tüm devletleri tehdit olarak gördüğünü ancak İran’ın nükleer programı nedeniyle öncelikli hedefine dönüştüğünü kaydetti. “Eğer İran nükleer silah kapasitesinden vazgeçerse, savaş sona erebilir,” dedi. Ayrıca, İran’ın İsrail hava kuvvetlerini etkisiz hale getirmesi durumunda ABD’nin araya girerek bir uzlaşma sağlayabileceğini, aksi halde ABD’nin İran’ın nükleer altyapısını yok etmek için savaşa fiilen katılabileceğini öngördü. Bu senaryoda, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidinin de ortadan kalkabileceğini ekledi.