İsrail’in İran’ın nükleer tesisleri ve füze altyapısına yönelik gerçekleştirdiği kapsamlı hava saldırıları, Tahran’ın aynı gece Tel Aviv’e balistik füzelerle yanıt vermesinin ardından, “güvenli liman” varlıklarına olan ilgiyi artırdı. Bu durum, petrol ihracatına dair endişeleri de beraberinde getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, İran’ı “planlanan saldırılara son vermek” amacıyla nükleer programı üzerinde bir anlaşmaya varmaya davet etti. Yaşanan bu gelişmeler, dünya petrolünün yaklaşık beşte birinin geçtiği Hürmüz Boğazı’ndaki sevkiyatlarda aksama ihtimaline yönelik endişeleri artırdı.
Analistler, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatması durumunda ciddi mali sonuçlarla karşılaşabileceğini belirtirken, ülkenin ekonomik yapısının deniz yoluyla yapılan petrol ihracatına büyük ölçüde bağımlı olduğunu vurguladı. Bu durumun, İran’ın en büyük petrol ticaret ortağı olan Çin ile ilişkilerine de zarar verebileceği ifade ediliyor.
Petrol fiyatlarındaki artışın, ürün maliyetlerini yükseltebileceği kaygısı artarken, analistler büyük merkez bankalarının olası para politikası değişikliklerine dair beklentilerin yatırımcıların ilgisini çektiğini belirtiyor.
Jeopolitik gelişmelerin yanı sıra, ABD Başkanı Donald Trump’ın Truth Social hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Çin ile nadir toprak elementlerini de kapsayan bir ticaret anlaşmasına varıldığını duyurması dikkat çekti. Anlaşmanın, iki ülke liderinin onayına tabi olduğu ve ABD ile Çin’in birbirlerine uygulayacakları tarifeleri açıkladığı belirtildi. Trump, “Başkan Şi ile yakın çalışarak her iki ülke için de kazan-kazan sağlayacağız.” dedi.
Bununla birlikte, önümüzdeki hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı açıklanacak. ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), mayıs ayında aylık bazda yüzde 0,1 ve yıllık bazda yüzde 2,4 artarak beklentilerin altında kaldı. Para piyasalarında, Fed’in gelecek toplantısında faiz oranını yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tutacağına dair güçlü bir görüş var. Eylülde olası bir faiz indiriminin ihtimali ise yüzde 86 olarak fiyatlanıyor. Yıl sonuna kadar toplam iki indirim beklentisi öne çıkıyor.
Bu gelişmelerle birlikte, ABD 10 yıllık tahvil faizi haftayı 9 baz puan azalışla yüzde 4,42 seviyesinde tamamladı. Dolar endeksi ise yüzde 1 düşüşle 98,2’ye geriledi.
PLATİN ZİRVEDE
Değerli metaller, tamamlanan haftada ABD’de enflasyon verisinin tahminlerin altında kalması ve Orta Doğu’daki jeopolitik gerginliklerin artmasıyla birlikte güvenli liman talepleri nedeniyle değer kazandı. Paladyum hariç tüm değerli metallerde fiyat artışı yaşandı.
Altının ons fiyatı güvenli liman talebinin etkisiyle 3,433 dolara yükselirken, platin uluslararası piyasalarda 1,308 dolara çıkarak son dört yılın en yüksek seviyesini gördü. Platinin ons fiyatı, Şubat 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşarak yılbaşından bu yana yüzde 40’tan fazla değer kazandı. Altın, yüzde 30, gümüş yüzde 25, paladyum ise yüzde 16’dan fazla artış gösterdi. Platindeki arz sıkıntısı ve artan talep fiyatları desteklerken, Trump’ın tarife planları ve jeopolitik gerginlikler, değerli metallere olan ilgiyi artırmaya devam ediyor.
Paladyum fiyatları ise yılın ilk yarısında değer kazansa da Ekim 2024 zirvesinin altında kalmaya devam etti. Uzmanlar, paladyum talebinin büyük ölçüde benzinli araçlarla sınırlı olduğunu ve elektrikli araçların yaygınlaşmasının fiyat artışını sınırlayıcı etkisi olduğunu ifade ediyor. Bu sebeple, paladyumun talebinin zayıf kalmasıyla birlikte platin gibi alternatif değerli metallerin gerisinde kaldığı dikkat çekiliyor.
Doların bu gelişmelere etkisiyle değerli metallerde fiyatlar genel olarak yükseliş gösterirken, paladyumda yüzde 1,9 değer kaybı yaşandı.
ÇİN ENDİŞELERİ VE ABD FİYATLAMALARI
Baz metaller, tamamlanan haftada ABD’den gelen olumlu makroekonomik verilerle desteklense de resesyon beklentileri ve Çin talebine dair endişeler fiyatlar üzerinde etkili oldu.
Çin’in zayıf ithalat ve sanayi verileri, özellikle baz metallerde talep görünümünü olumsuz etkiledi. ABD’nin uyguladığı ticaret politikası ise bazı metallerin yönünü ABD’ye çevirerek fiyatlar üzerindeki baskıyı artırdı.
Ayrıca, Trump’ın metal ithalat vergilerini artıracağına dair çıkan haberler de yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor.
Bu çerçevede, baz metallerde tezgah üstü piyasada bu hafta bakırın fiyatı yüzde 1,6, çinkonun yüzde 1 ve nikelin yüzde 1,9 düştü. Kurşun fiyatı yüzde 0,2 yükselirken, alüminyumda yüzde 1 artış gerçekleşti.
PİYASALARIN ‘HÜRMÜZ’ KORKUSU
Petrol fiyatları, İsrail’in İran’a yönelik düzenlediği hava saldırıları sonucunda petrol ihracatının etkilenebileceği endişeleriyle birlikte sert yükseliş kaydetti.
İran Ulusal Petrol Rafineri ve Dağıtım Şirketi, rafinasyon ve depolama tesislerinin zarar görmediğini ve faaliyetlerin sürdüğünü bildirdi. Brent petrol fiyatları ise bu gelişmeler ışığında haftalık bazda, 3 Ekim 2022’den bu yana en yüksek artışını gerçekleştirerek 73,7 dolar seviyesinden işlem gördü.
İran, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi olarak günlük yaklaşık 3,3 milyon varil üretim yaparken, bunun 2 milyon varilini ihraç ediyor. Analistler, OPEC ve diğer petrol üretici ülkelerin, olası arz kesintilerini telafi edebilecek imkanlara sahip olduğuna dikkati çekiyor. Ayrıca, İran’ın ve diğer petrol üretici ülkelerin Hürmüz Boğazı gibi dar bir geçitteki ihracatının, sevkiyatlarda aksama endişesini artırması petrol fiyatlarına etkide bulunuyor.
Bu hafta brent petrolün varil fiyatı yüzde 11,1 artarken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı ise yüzde 2,5 değer kaybetti.
Tarım emtia fiyatları, ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) yayımladığı raporlar ve bölgelerden gelen haber akışlarıyla şekillendi. USDA verilerine göre, kışlık buğdayda “iyi/çok iyi” sınıfındaki oran yüzde 54’e çıkarak son altı yılın en iyi haziran başlangıcını gerçekleştirdi. Hasat oranı yüzde 4’tte kalırken, ihracat tahmini 25 milyon buşel artarak 825 milyon buşele, sezon sonu stok tahmini ise 898 milyon buşele düzeltilmiş durumda.
Mısırda ekimin yüzde 97’si tamamlanmışken, ürünün yüzde 71’i “iyi/çok iyi” kategorisinde yer aldı. Soya fasulyesinde ise tarlaların yüzde 90’ının ekildiği belirtiliyor ve mahsulün yüzde 68’i olumlu sınıfta raporlanıyor. Pirinçte üretim tahmini 4,9 milyon cwt düşerken, ithalat beklentisi rekor düzeyde 50,7 milyon cwt’a çıkmış görünüyor. Şeker pancarındaki verim düşüşü üretimde sınırlamalara yol açarken, pamukta küresel üretimin yüzde 3 azalması bekleniyor.
Analistler, olumlu ekim koşulları ve artan verimin tahıl fiyatları üzerindeki etkisinin belirleyici olacağını, fiyat hareketlerinde Çin talebi ve hava koşullarının önemli rol oynayacağını ifade ediyor.
Bu hafta Chicago Ticaret Borsası’nda kile başına fiyatlarda soya fasulyesinde yüzde 1,1, mısırda yüzde 0,2 ve pirinçte yüzde 0,9 artarken, buğdayda yüzde 2,1 azalma yaşandı.
Brezilya’da 2025 yılı Robusta kahve hasadının güçlü olmasıyla rekolte beklentileri yükselirken, artan arz kahve fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Fildişi Sahili’nde, ara kakao hasadında mevcut yağışların toprak nemini koruyarak verimi desteklediği ve çiftçilerin haziran sonuna kadar dengeli hava koşullarının sürmesinin kritik olduğunu dile getirdiği bildirildi. Uygun şartlarla birlikte ana hasat öncesi yüksek verim bekleniyor.
ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’te libre bazında fiyatların şekerde yüzde 0,3, kahvede yüzde 2,7 ve pamukta yüzde 0,5 azaldığı görülüyor. Kakaonun ton başına fiyatı ise haftayı yüzde 12,5 değer kaybıyla kapattı.