İngiltere, Fransa ve Almanya, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma çerçevesinde kaldırılan yaptırımların tekrar devreye sokulması için Birleşmiş Milletler’e (BM) resmi başvuruda bulundu.
E3 ülkeleri, ağustos ayının başlarında İran’ın nükleer programı ile ilgili diplomatik bir çözüm bulmaması durumunda harekete geçecekleri yönünde bir uyarı yapmıştı. Bu uyarının ardından, BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilen resmi mektup ile İran’a yönelik yaptırımların yeniden devreye sokulmasına yönelik “snapback” mekanizmasını tetikleyen 30 günlük süre başlamış oldu.
YAPTIRIM İÇİN 30 GÜNLÜK SÜREÇ BAŞLADI
Mekanizma kapsamındaki süreçte, BM Güvenlik Konseyi 30 gün içerisinde yaptırımların yeniden uygulanmasını engelleyecek bir karar almadığı takdirde, yaptırımlar otomatik bir şekilde yürürlüğe girecek.
ABD, İngiltere ve Fransa’nın bu girişimi veto edeceği öngörülünce, BM Güvenlik Konseyi’nin önümüzdeki 30 gün içinde İran’a yönelik yaptırımların askıya alınması konusunda bir karar alması beklenmiyor.
ABD KARARDAN MUTLU
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, E3 ülkelerinin İran’a yönelik yaptırımları yeniden getirme adımını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Rubio, “Avrupalı müttefikler, İran’ın nükleer taahhütlerini yerine getirmedeki önemli uyumsuzluğunu ortaya koyarak, yaptırımların tekrar başlatılması için güçlü bir zemin oluşturmuşlardır,” ifadelerini kullandı.
Rubio, E3 ülkelerinin 2019’dan itibaren ‘snapback’ mekanizmasını devreye sokma yetkisi bulunduğunu, ancak bunun yerine diplomatik bir çözüm arayışında bulunduklarını hatırlattı. Bu süreçte İran’a nükleer gerginliği azaltma yönünde diplomatik bir yol sunmayı tercih ettiklerini vurguladı.
ABD’DEN İRAN’A ÇAĞRI
Rubio, E3 ülkeleri ile birlikte BM Güvenlik Konseyi’ndeki diğer üyelerle çalışarak İran’a yaptırımların yeniden uygulanması için adım atacaklarını belirtti. Ayrıca, nükleer soruna barışçıl ve kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla Tahran ile doğrudan angajmana da açık olduklarını ifade etti. Rubio, İranlı liderlere, ülkelerinin nükleer silahlara sahip olmaması için gerekli adımları derhal atma çağrısında bulundu.
NÜKLEER MÜZAKERE SÜRECİ
BM’nin 2015’teki anlaşma öncesinde uyguladığı yaptırımlar, mal varlıklarının dondurulması, konvansiyonel silah ambargosu, seyahat yasakları, füze kısıtlamaları ve hassas nükleer faaliyetlere yönelik yasaklar içeriyordu.
E3 ülkeleri, temmuz ayında İran’a yönelik ‘snapback’ sürecinin ertelenmesi teklifinde bulunmuş, bunun için İran’ın ABD ile nükleer müzakerelere geri dönmesi ve BM denetçilerinin İran’daki tesislere erişimine izin vermesi gibi şartlar öne sürmüştü. Ancak İran ile ABD arasındaki nükleer müzakereler, haziran ayında ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini bombalaması ve İran’ın BM destekli denetçilerin tesislere erişimini engellemesi sonrası durmuştu.
2015’te BM tarafından desteklenen anlaşma gereği, İran’ın nükleer programına getirilen kısıtlamaların kaldırılması karşılığında uzun yıllar süren ekonomik yaptırımlar son bulmuştu. Ancak ABD’nin 2018’de anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla bu durum değişmiş, İran da nükleer faaliyetlerine hız vermiştir.
2015’teki anlaşmada yer alan ‘snapback’ hükmü, taraflardan birinin İran’ın nükleer taahhütlerini önemli ölçüde yerine getirmediğini düşünmesi halinde BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesine ve yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak sağlıyor. Batılı ülkeler, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğuna dair ikna olmadıklarını belirtirken, İran ise nükleer silah geliştirmediğini ve programının tamamen sivil amaçlara yönelik olduğunu savunmaktadır.
İran, BM yaptırımlarının yeniden yürürlüğe girmesi için meşru bir neden bulunmadığını savunarak, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin ardından Batı’nın taahhütlerine uymadığını belirtmektedir. Ayrıca, yaptırımların yeniden uygulanması durumunda Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan çekilme tehdidinde de bulunmuştur.
Diğer Dünyadan Haberler için tıklayın
Yorumlar kapalı.