BURSA (Gazete Bursa) – DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk, Bursa’nın su krizine dair sert eleştirilerde bulundu. Çınarcık İçme Suyu Projesi etrafındaki “ben getirdim-sen getirdin” tartışmalarını “Karagöz-Hacivat atışması” olarak değerlendiren Öztürk, “Bursa’yı susuz bırakan şey bereketsizlik değil, beceriksizliktir. Sorun doğada değil, yönetimde gizlidir.” dedi.
“SUYU KİM GETİRDİYSE GETİRDİ, MUSLUĞA AKSIN”
Öztürk, Çınarcık projesinin 1990’lı yıllarda planlandığını, Erdem Saker döneminde çalışmaların başladığını, Recep Altepe döneminde altyapının tamamlandığını ve Alinur Aktaş döneminde projenin faaliyete geçtiğini belirtti. “Suyu kimse kendi tekelinde tutamaz. Mustafa Bozbey’in bu projeyle doğrudan bir tasarrufu yok. Bursa’nın su ihtiyacı hamasete değil, dürüst verilere ve sağlam yönetim anlayışına ihtiyaç duymaktadır.” şeklinde konuştu.
Öztürk, Bursa’nın su krizini derinleştiren faktörleri ise şu şekilde sıraladı:
Barajlarda kritik seviye: Nilüfer ve Doğancı barajlarında su seviyeleri alarm vermeye başladı, kuraklık yönetimi ise yetersiz kalıyor.
Altyapı sorunu: Nüfus ve sanayi artışına rağmen şebeke modernizasyonu geride kalmış durumda.
Yüksek kayıp-kaçak: BUSKİ verilerine göre, suyun %25-30’u yolda kayboluyor. Öztürk, “Dört bardaktan biri vatandaşa ulaşmadan kayboluyor.” ifadelerini kullandı.
“150 MİLYON EURO’NUN HESABI NEREDE?”
DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk, 2023 yılında 150 milyon Euro’luk Çınarcık projesi ihalesini, 127 milyon Euro’luk sözleşmeyi ve “tasarruf ettik” açıklamalarını sorguladı. Projenin 9 ay erken tamamlandığını, 1 Eylül 2025 itibarıyla günlük 110 bin m³ su sağlanacağını ve 2026’da 300 bin metreküp hedeflendiğini hatırlatan Öztürk, “Bu paranın hesabı nerede? Yatırımın faturası nasıl yansıtıldı? Maliyet ve borçlanma kalem kalem açıklansın.” dedi.
Öztürk, çözüm önerilerini de dile getirerek, “Bursa’nın suyu rant değil, halkın hakkıdır.” vurgusunu yaptı ve suyun siyasete alet edilmemesi gerektiğini belirtti. 150 milyon Euro’nun her kaleminin kamuoyuna açıklanmasını isteyen Öztürk, kayıp-kaçakta %30 oranının kabul edilemeyeceğini, hedefin tek haneli bir oran olması gerektiğini, baraj bağımlılığından kurtulmak için yağmur suyu hasadı ve gri su kullanımı için yasal-teknik bir paket hazırlanmasını talep etti.
Öztürk, “Bursa’nın suyu afişlerde değil, musluklarda akmalı. Susuzluk bir tiyatro değil, yönetim testidir. Kaynağı getirmek kadar, adil bir şekilde dağıtmak ve israfı sıfırlamak da bir görevdir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Yorumlar kapalı.