Mustafa Bozbey Hedefte, Erkan Aydın Dokunulmaz mı?
CHP Bursa’da örgüt içi kriz
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e yönelik parti içinden yürütüldüğü iddia edilen yıpratma süreci, CHP Bursa örgütünü açık bir yönetim krizine sürükledi. Son sosyal medya skandalı ise krizin tesadüflerle değil, bilinçli tercihler ve siyasi korumalarla büyütüldüğü iddialarını güçlendirdi. Tartışmaların merkezinde Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, onu koruduğu öne sürülen Genel Merkez ve sessiz kalan il yönetimi var.
Olay nasıl başladı hatırlayalım
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın sosyal medya hesabından yapılan ve kısa süre sonra silinen bir paylaşımda, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile Bursaspor Başkanı Enes Çelik ağır ithamlarla hedef alındı. Aynı içerik, eş zamanlı olarak başka platformlarda da yayımlandı ve silindi. Bu eşzamanlılık, ortada basit bir “hesap hatası” değil, organize bir kurgu olduğu şüphesini doğurdu.

Aydın ne dedi, asıl neyi yapmadı?
Erkan Aydın, paylaşımların bilgisi dışında yapıldığını, sosyal medya güvenliği için bir firmayla çalıştıklarını ve hesap bilgilerinin bu firmayla paylaşıldığını ileri sürdü. Hukuki süreç başlatıldığı söylendi. Ancak kamuoyunun dikkatini çeken esas mesele, Aydın’ın kriz sonrası attığı değil, atmadığı adımlar oldu.
Aydın, doğrudan hedef alınan ve aynı partinin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mustafa Bozbey’i arayıp bir özür dilemedi. Krizi yatıştıracak tek bir kamuoyu açıklaması yapmadı. Siyasi sorumluluk almak yerine sessiz kalmayı tercih etti. Bu noktada şu soru kaçınılmaz hâle geldi: Aydın, bu paylaşımın siyasi sonuçlarını neden üstlenmedi?
Bozbey yok sayılırken kimlerle temas kuruldu?
Aydın’ın, Bozbey’i aramak yerine Bursaspor Başkanı Enes Çelik ve Enes Çelik’in babası olan AK Parti Milletvekili Faruk Çelik ile görüşmesi ise CHP tabanında ciddi rahatsızlık yarattı. CHP’li bir büyükşehir belediye başkanı hedef alınmışken, muhatabın AK Partili bir milletvekili olması hangi siyasi akılla açıklanabilir?
Bu tercih, Bozbey’i rencide eden açık bir tutum olarak yorumlanırken, akıllara başka bir soruyu daha getirdi: CHP içi bir krizde neden AK Parti kanadıyla temas kurma ihtiyacı duyuldu?
Genel Merkez koruması mı devrede?
Erkan Aydın’ın bu süreçte rahat hareket edebilmesi, parti kulislerinde “Genel Merkez koruması” iddialarını güçlendirdi. Aydın’ın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yakınlığı nedeniyle dokunulmaz bir alan içinde hareket ettiği, bu yüzden geri adım atmadığı ve Bozbey’i yok sayabildiği konuşuluyor.
Eğer bu doğruysa, mesele bir belediye başkanının sosyal medya hatasından ibaret değildir. Bu tablo, CHP’de merkeze yakınlığın, parti etiğinin ve örgüt disiplininin önüne geçtiğini göstermektedir. İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve il yönetiminin sürece müdahil olmaması da bu algıyı pekiştirmektedir.
Algı yönetimi mi yapılıyor?
Tüm bu gelişmelerin ardından en kritik soru ise yüksek sesle sorulmaya başlandı: Erkan Aydın, bu hamlelerle kamuoyunda Mustafa Bozbey’in AK Parti’ye yakınlaştığı ya da AK Parti’ye transfer olmaya çalıştığı yönünde bir algı mı oluşturuyor?
Bozbey’in, AK Partili bir milletvekiliyle temas kuran taraf gibi gösterilmeye çalışılması, parti içi bir algı operasyonu ihtimalini gündeme getiriyor. Eğer böyle bir algı bilinçli şekilde besleniyorsa, bunun siyasi sorumluluğu kime aittir? Bu algı yönetimine Genel Merkez mi göz yumuyor?
Bozbey’in çıkışı kime mesajdı?
Mustafa Bozbey’in CHP Yıldırım örgütü etkinliğinde kullandığı sert ifadeler, yaşananların artık tahammül sınırını aştığını gösteriyor. “Nifak sokanları lanetliyorum” ve “çürüklerle işimiz yok” sözleri, yalnızca bazı isimlere değil; bu isimleri koruyan parti aklına da yöneltilmiş açık bir uyarı niteliği taşıyor.
Bu sözler, aynı zamanda CHP yönetimine verilmiş net bir mesaj olarak okunuyor: Ya bu yapılar temizlenecek ya da kriz daha da derinleşecek.
Bursa’da yaşananlar, CHP’nin iç işleyişi açısından ciddi bir kırılmaya işaret ediyor. Disiplini olmayan, etik sınırları net çizilmeyen, parti içi hesaplaşmaları görmezden gelen bir yapının iktidar iddiası taşıması mümkün görünmüyor.
Genel Merkez, il yönetimi ve sürecin merkezindeki isimler net bir tavır almadığı sürece, Bursa’daki bu kriz yalnızca büyüyecek ve bedelini tüm parti ödeyecektir. Bugün Bozbey üzerinden yürütülen tartışma, yarın CHP’nin tamamını içine çeken daha büyük bir çatlağa dönüşebilir.

Yorumlar kapalı.