6 KASIM 2025
“BURSA MODELİ” TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK
– DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ 49. KOLOKYUMU KAPSAMINDA DÜZENLENEN ‘BURSA YEREL OTURUMU’NA MARMARA BELEDİYELER BİRLİĞİ VE BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA BOZBEY KATILDI
BURSA – Marmara Belediyeler Birliği (MBB) ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şehir planlamalarının bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması durumunda, kentlerin daha fazla kazanacağını ve insanların daha mutlu olacağını ifade etti. Başkan Bozbey, uzlaşı kültürü ile herkesin görüşünü içine alan bir ‘Kent Anayasası’ oluşturduklarını belirterek, “Biz tarımı, doğayı, havamızı ve suyumuzu koruyarak kentimizi, insanların keyifle yaşayacağı bir ortam haline getirmek için süreci yönetmek istiyoruz” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Planlama Ajansı iş birliğiyle ‘Değişimin Eşiğinde’ teması altında düzenlenen Dünya Şehircilik Günü 49. Kolokyumu, uzman isimlerin katıldığı paneller, oturumlar, bildiriler, forumlar, çalıştaylar ve sergilerle devam ediyor.
“Plan, birçok şey ifade ediyor”
MBB ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Yaman Kaya’nın moderatörlüğünde düzenlenen ‘Bursa Yerel Oturumu’ panelinde konuştu. Başkan Bozbey, Türkiye’deki planlama anlayışının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Cumhuriyetin ilk yıllarından 1950’ye kadar devletin örnek alınacak şehir planlaması yaptığını, ancak 1950 sonrası dönemde ciddi sorunların baş gösterdiğini dile getirdi. 1960 sonrasında Bursa’nın şehir plancılığı açısından kaderinin değiştiğini ifade eden Bozbey, yoğun göçler ve kaçak yapılaşmanın Bursa’nın görüntüsünü değiştirdiğini belirtti. Dağdan bakıldığında Bursa’nın artık ‘Yeşil Bursa’ değil, ‘Gri Bursa’ olarak görüldüğünü söyleyen Başkan Bozbey, “Plan, aslında birçok şey ifade ediyor. Planlama anlayışımızı geliştirip, kentleri insanların yaşamaktan zevk alacağı mekanlara dönüştürmezsek halkı mutlu edemeyiz. Bursa’nın nüfusu şu anda 3.3 milyona ulaştı. Günlük verileri dikkate alarak Bursa’nın geleceğini planlamanın şart olduğunu savunuyoruz. Bursa bugüne kadar hep yatay büyüdü ve alternatif ulaşım alanları oluşturulamadı. Ovayı koruyalım derken başka yerler kaçak inşaatlara kurban gitti” dedi.
“Planlamalar, bütüncül bakış açısıyla yapılmalı”
Bursa’nın nüfusunun artmasıyla birlikte su konusunun da yeterince planlanmadığına dikkat çeken Başkan Bozbey, 1998 yılından itibaren kentteki yağış miktarının azaldığını belirtti. Siyasal erkin, kentlerin planlı bir şekilde gelişiminin önünde bir engel teşkil ettiğini ifade eden Bozbey, “Marmara Bölgesi’ne 30 milyon insan yerleşti. Şu anda müsilaj gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Şehir ve ülke planlamasının aslında bütüncül bir şekilde ele alınması gerektiğini gösteriyor. Bursa’yı planlarken, çevresel etkileri de göz önünde bulundurmalıyız. Marmara’yı da bütünlük içinde değerlendirmeliyiz. Bu şekilde yapıldığında Bursa ve diğer kentler de kazanacak, insanlar mutlu olacak” dedi.
“Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz”
Başkan Bozbey, göreve geldikten sonra Bursa Planlama Ajansı’nı kurduklarını hatırlatarak, Türkiye’de bir ilk olan Akademik Danışma Kurulu’nu da oluşturduklarını söyledi. Bu sayede planlama süreçlerinin yalnızca başkana veya siyasi iradeye bağlı kalmadığına dikkat çeken Bozbey, toplumun geniş kesimlerinin de kentin geleceğine katkı sağladığını vurguladı. Bursa’yı uzun vadeli bir perspektifle planlamanın gerekliliğine değinen Bozbey, “2050 vizyonlu 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı hazırlarken, vatandaşlarla, sanayicilerle, akademik odalarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşüyoruz. Uzlaşı kültürü ile herkesin sözünün yer aldığı bir ‘Kent Anayasası’ hedefliyoruz. 17 sektörel çalışma grubu oluşturduk. Her bir sektörle ilgili ekiplerimiz yoğun bir çalışma yürüttü ve son aşamada tekrar değerlendirme aldılar. İnternette bir portal oluşturarak herkesin şikayet ve önerilerini iletmesini sağlayacağız. Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz. Bu çalışmaya öncelikle Bursalıların sahip çıkması gerekiyor. Ovadaki her kaçak yapı, ovanın tahrip edilmesi demektir. Su kaynaklarımızın azalması demektir. Sorunların büyümesi demektir. Biz, güncel veriler üzerinden planı hazırlıyoruz ve bu plana herkesin sahip çıkmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız”
Yaşanan sorunların çözümünün şehir planlamasından geçtiğini vurgulayan Başkan Bozbey, kentsel dönüşüm uygulamalarında mahallenin dokusunu korumaya, komşuluk ilişkilerini sürdürmeye ve kentsel ihtiyaçları karşılamaya özen gösterdiklerini aktardı. JICA ile yürütülen projenin önemine değinen Bozbey, bu çalışmalarla birlikte ‘Bursa Modeli’ oluşturmaya gayret ettiklerini, sanayi bölgelerinin de projeye dahil edildiğini ifade etti. Dağlık alanlarda toprakların neredeyse üçte birinin üçüncü şahıslara geçtiğine ve Yenişehir gibi bölgelerde bu oranın daha da yüksek olduğuna dikkat çeken Bozbey, “Tüm bunlara rağmen tarımı desteklemek için yoğun çaba harcıyoruz. Birçok konuda destek sunuyoruz. Aile işletmelerini artırmaya çalışıyoruz. Tarlaların boş kalmamasını istiyoruz. Gerekirse ürün alıyoruz. Çiftçi iyi bir gelir elde ederse toprağını da satmayacaktır. Gençlerin tarıma yönelmesini sağlamak zorundayız. 2050 vizyonlu Çevre Düzeni Planı’nda tarımın özel bir yeri var. Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız. Bu anlayışa sahibiz. Biz, tarımı, doğayı, havamızı ve suyumuzu koruyarak; kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortam haline getirmek için süreci yönetmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Oturumun ardından, Türkiye’nin farklı şehirlerinden kolokyuma katılan belediyelerin şehir planlama temalı stantlarını ziyaret eden Başkan Bozbey, çeşitli okulların öğrencileri tarafından hazırlanan sergiyi de gezerek yetkililerden bilgi aldı.
Yorumlar kapalı.