İş hayatı ve siyasetle ilgili deneyimlerini aktaran Başkan Oktay Yılmaz; “İş dünyasında kazandığım tecrübelerin siyasette de bana büyük katkısı oldu. Hayatı bir bütün olarak algılıyorum ve bu bağlamda edindiğimiz deneyimler, farklı alanlarda da faydalı olabiliyor. Hedeflerime ulaşırken, karşımıza çıkan yeni fırsatlar da oluyor. Siyasete adım atmam da bu şekilde gelişti. Daha önce siyasete girmeyi düşünmüyordum. Belediye başkanlığına aday olduğumda, şehri nasıl hayal ettiğimi düşündüm. Kendime ‘Şehir nasıl olmalı?’ sorusunu yönelttim ve bu sorunun cevabını aradım. Ardından bu felsefeyi geliştirip, kendi perspektifimi ortaya koydum. Şehri yönetme şeklimizi de belirledik. Dedik ki, ‘Bu şehri yönetirken Yıldırım Beyazıt’ın cesaretini örnek alacağız. Sorunların üzerine kararlılıkla gideceğiz. Ayrıca, Fetret Devri’nden sonra devleti yeniden inşa eden Çelebi Mehmet’in ferasetini ve basiretini rehber edineceğiz. Emir Sultan Hazretleri’nin de manevi derinliğini örnek alacağız.’ İşte bu şekilde, iş yapma anlayışımızı ortaya koyduk.” şeklinde konuştu.
ORTAK AKIL VURGUSU
Şehri yönetirken her zaman ortak aklı önceliklendirdiğini ifade eden Başkan Yılmaz; “Göreve başlarken, ‘Birlik beraberlik işin temelidir’ dedik. Bu nedenle, paydaşlarımızla sürekli istişare içinde olduk. Eleştirileri dikkate alarak, bunları bir iyileştirme fırsatı olarak değerlendirdik. Eleştirileri bir araya getirip, istişare mekanizmalarımızı devreye soktuğumuzda daha başarılı projeler hayata geçirdik. Her hizmetimizde, hizmetin muhataplarının görüşlerini dikkate aldık. Örneğin, bir mahalleye park yapmamız gerektiğinde, bu parkın işlevini mahalle sakinlerine sorduk. ‘Parkın içine basketbol sahası mı kuralım yoksa dinlenme alanı mı olsun?’ gibi soruları onlara yönelttik. Gelen geri dönüşlere göre projelerimizi şekillendirdik.” dedi.
KÜTÜPHANELERE YOĞUN İLGİ
Yıldırım’daki kaçak yapıların sık olduğunu hatırlatan Başkan Yılmaz; “Yıldırım’ın büyük bir dönüşüme ihtiyacı vardı. Biz de bu göreve sosyal ve kültürel dönüşüm projeleri ile başladık. Kendi mekanlarımızdan birini dönüştürerek, Mümine Şeremet Uyumayan Kütüphanesi’ni Yıldırım ve Bursa’ya kazandırdık. Bu kütüphane 24 saat açık ve gençlerimize ücretsiz çay ve çorba ikram ediyoruz. Şu anda 85 bin üyesi var ve toplamda 5 kütüphanemiz mevcut. Gençlerin bu kütüphanelere gösterdiği ilgi bizi fazlasıyla sevindiriyor.” ifadelerini kullandı.
SOSYAL VE KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM
Bir şehrin dönüşümünün yalnızca binaların yenilenmesiyle sağlanamayacağını vurgulayan Başkan Yılmaz, “Şehri dönüştürmek için sosyal ve kültürel bir değişim gereklidir. Bu anlayışla hareket ediyoruz. Evet, eski yapıları modernize ediyoruz ve sağlıklı, güvenli yaşam alanları oluşturuyoruz. Ancak bunun yanı sıra, dönüşüm sürecine eşlik edecek sosyal ve kültürel değişimi de hayata geçiriyoruz. Alev Alatlı Şehir Düşünce ve Sanat Merkezi’ni açarak, burada ‘Düşünce Okulu’ ile kentin fikir ve kültürel hayatına katkı sağlıyoruz. Yaptığımız kütüphaneler, spor tesisleri, kültürel projeler ve sanatsal etkinlikler, bu sosyal ve kültürel dönüşümün önemli parçalarıdır.” şeklinde konuştu.
HEPINIZİN BİRER HEDEFİ OLMALI
Başkan Yılmaz, “İyilik yapmakla yükümlüyüz. İnsan, yeryüzünün kalfası olarak yaratılmıştır; bu sorumlulukla hareket etmeliyiz. İyilikle inşa etmek görevimiz, kendimizden başlamalıdır. Kendimizi iyilikle inşa etmezsek, çevremize, kentimize ve dünyaya iyilik sunmamız mümkün olmaz. Eğitim süreçlerimizde ve günlük yaşamımızda, kendimize iyilikle yaklaşmalıyız. İyilik iklimini yaşamımızda egemen kılmalıyız. Her insanın bir amacı olmalı; insanlar zamanlarını ve hayatlarını bir hedefe adamadan yaşayamazlar. Hepimizin bir derdi, hedefi ve sevdası olmalı.” dedi. Programın sonunda, Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr. Emin Karip, Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Saim Kılavuz ve Üniversite Genel Sekreteri Ali Mollasalih, katılımından dolayı Başkan Yılmaz’a teşekkür belgesi takdim etti.
Yorumlar kapalı.