Bursa’da Dostluk mu, Rant mı? Atış Yapı Üzerine Bir Bağımsız Köşe
Bursa’da son yılların en tartışmalı projeleri sırf “dostluk” kisvesi altında büyüyor ve büyüdükçe şehir kanıyor. İşin adı Atış Yapı ve başrolünde Ahmet Atış… Ama arka planda, hepimizin bildiği bir tablo var: siyasetin ve bürokrasinin sessizliği, şehrin çaresizliği, ve binlerce insanın umutlarını kaybetmesi.
Başlayalım baştan: Pars Kiremit Tuğla Fabrikası’nın arazisi… Bursa’nın kalbine saplanan hançer gibi. Bir zamanlar tek katlı bir fabrika, kentsel dönüşüme alınmış ve akıl almaz imarlarla DownTown projesine dönüştürülmüş. O dönemde Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Erdönmez’in ailesiyle belediye başkanı arasında akrabalık ilişkisi olduğu iddiaları hâlâ kulaktan kulağa dolaşıyor. Yani özetle: şehir gözü önünde rant hazırlanmış.
Ve tabii ki, bu projeye Ahmet Atış giriyor. Önce bir büyük müteahhit arıyorlar ama bulamıyorlar; yerine, projeyi hiç yapmamış birini sahneye koyuyorlar. Ahmet Atış, o güne kadar küçük çaplı işler yapmışken birdenbire hem AVM, hem konut, hem üst katlarda satış planlayan bir projeye adım atıyor. Maddi gücü yetiyor mu? Hayır. Ama Ankara’daki “dostlar” ve Arap yatırımcılar devreye giriyor.
Ve işin en trajik kısmı: Şehir halkı, işçiler, tedarikçiler… hepsi sahipsiz. DownTown, Kayapa’daki Smartev, Carrefoursa arazisindeki projeler derken binlerce insanın ödediği paralar, aldığı sözler havada kalıyor. Maketten satış yasak, ama “Atış olunca” yasak da yok sayılıyor.
Ahmet Atış ise lüks ve şatafat içinde yaşamını sürdürüyor: Bursaspor’a sponsor oluyor, yurtdışında lansmanlar yapıyor, Cumhurbaşkanının masasına oturuyor. Ama sahadaki gerçek başka: Mağdurlar her gün şirketin önünde bekliyor, ödedikleri paraların iadesi ya da dairelerinin teslimini istiyor. Hukuki süreç başlayınca da çözüm yok; Atış Yapı konkordato ilan ediyor ve malların büyük kısmı bankalara ve kamuya kalıyor.
Soru ortada: Bursa’da kimler sessiz kaldı? Belediye mi? Siyaset mi? Bürokrasi mi? Mağdurların sesini duyacak tek bir kurum var mı? Katılımevim dışında kimse yok. O da zararının 450 milyon TL’yi bulduğunu söylüyor.
Bu şehir, sahipsiz. Binlerce insan dolandırılmış, umutları çalınmış, sorumlular ortada yok. Ve buradan bağımsız bir yazar olarak soruyorum: Artık ne zaman bir yetkili çıkacak, “Bu şehir halkın, rantçıların değil” diyecek?
Bursa halkı, şapkalarını önlerine koymalı. Kimler sessiz kaldı, kimler göz yumdu, kimler yol verdi… hepsini iyi analiz etmeli. Çünkü Atış Yapı gibi örnekler sadece bugünü değil, yarının güvenini de çalıyor.
Bu şehirde adalet ve vicdan devreye girmezse, bir sonraki mağdur siz olabilirsiniz.

Yorumlar kapalı.