Federal kamu faaliyetlerinin durması, ekonomi verilerinin yayınlanmasını geciktirerek, ekonominin mevcut durumu hakkında bilgi edinmeyi zorlaştırdı.
New York’tan Alden Bentley, Tokyo’dan Rocky Swift ve Londra’dan Alun John, Dhara Ranasinghe ve Amanda Cooper, önümüzdeki hafta gözlemlenecek önemli gelişmeleri derledi.
1. DOLAR DÜŞER Mİ?
Dolar, yılın son çeyreğine iyi bir başlangıç yaptı. İlk iki çeyrekte değer kaybeden dolar, üçüncü çeyreği diğer ana para birimleri karşısında yüzde 1’lik bir artışla kapattı. Yıl başından bu yana toplamda yüzde 10 kayıp yaşamasına rağmen, son aylarda istikrara kavuşması, günlük 10 trilyon dolarlık işlem hacmine sahip küresel döviz piyasasını rahatlattı.
Merkez bankasının bağımsızlığı konusunun şimdilik gündemden düşmesi, doların toparlanmasında önemli bir rol oynadı.
ABD Yüksek Mahkemesi, bu hafta yaptığı bir açıklamada, Başkan Donald Trump’ın Fed yetkilisi Lisa Cook’un derhal görevden alınması talebini reddetti ve Cook’un Ocak ayındaki duruşmaya kadar görevinde kalacağını belirtti.
Öte yandan, iş gücü piyasasındaki zayıflama, Fed’in faiz indirimine gidebileceği yönündeki beklentileri artırdı.
ABD federal kamu hizmetleri kesintisinin devam etmesi durumunda doların değer kaybedebileceği öngörülüyor. Döviz piyasası analistleri, Japon yeninin iyi bir alternatif olabileceğini, euronun ise geçen ay dolar karşısında neredeyse 1.20 seviyesine ulaşabileceğini düşünüyor.
2. EKONOMİ VERİLERİNE KİMİN İHTİYACI VAR Kİ?
Gelecek hafta ABD’nin ekonomi veri takvimi oldukça sakin görünüyor. Haftanın az veri içermesi, federal kamu hizmetlerinin durmasından kaynaklanan belirsizliği en aza indirebilir. ABD Hazine Bakanlığı, tahvil ihalelerine devam edecek.
İşlemcilerin, normalde Salı günü açıklanması beklenen ABD ticaret dengesi ve Cuma günü açıklanması beklenen Michigan Üniversitesi’nin Ekim ayı tüketici güven endeksi öncü verileri olmadan ilerlemesi muhtemel görünüyor.
ABD Hazinesi, Salı günü 58 milyar dolarlık üç yıl vadeli, Çarşamba günü 39 milyar dolarlık 10 yıl vadeli ve Perşembe günü 22 milyar dolarlık 30 yıl vadeli tahvil ihraç edecek. Tahvil piyasası, federal kamu çalışanlarının süresiz izne çıkarılmasının muhtemel mali etkilerini henüz fiyatlayamamış olsa da, 10 yıllık gösterge tahvilin getirisi yüzde 4’ün üzerinde kalmaya devam ediyor.
Ayrıca, gelecek hafta üçüncü çeyrek bilançolarını açıklamaya hazırlanan şirketler arasında Delta Airlines ve Levi Strauss yer alıyor. Bir sonraki hafta ise Wall Street’te işlem gören büyük bankaların bilanço döneminin tam anlamıyla başlayacağı belirtiliyor.
3. İLAÇ SEKTÖRÜ UMUTLU
Küresel ilaç sektörü, Pfizer ile ABD hükümeti arasında sağlanan bir anlaşma ile destek buldu. Bu anlaşmaya göre, gümrük vergilerinin düşürülmesi karşılığında Medicaid programı kapsamındaki reçeteli ilaçların fiyatları azaltılacak. ABD Başkanı Donald Trump, sektörü hedef alarak yüksek ilaç fiyatlarını eleştirmiş ve ilaç üreticisi şirketlerin hisselerinin düşmesine yol açmıştı. Ancak yatırımcılar, bu anlaşmanın daha fazla anlaşmaya zemin hazırlayabileceğini umuyor.
ABD’de sağlık hizmetleri sektörü hisseleri bu hafta yüzde 5.6 artışla son üç yılın en iyi haftalık performansını sergilerken, Avrupa sağlık hizmetleri hisseleri de yüzde 7.6 artışla 2008’den bu yana en iyi haftalık performansına imza atmaya hazırlanıyor. Bu anlaşmaların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve yatırımcıların beklentilerini karşılayıp karşılamayacağı merakla bekleniyor.
Öte yandan, ABD, mutfak dolapları ve mobilyalarla kereste ithalatına ek gümrük vergileri getirdi. Trump ayrıca, yurtdışında üretilip ABD’ye gönderilen filmlere yüzde 100 gümrük vergisi uygulanacağını da açıkladı.
4. PETROLDE ARZ FAZLASI
Petrol fiyatları, artan küresel arzın etkisiyle yükselirken, talepte de dalgalanmalar gözlemleniyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2026 yılında günlük 3 milyon varil kadar arz fazlası olabileceğini belirtirken, bu yıl için günlük 600,000 varil arz fazlası öngörülüyor. OPEC ve Rusya’nın önderliğindeki OPEC+ ülkelerinin bu hafta sonu yapacağı toplantıda, pandemi döneminde uygulanan üretim kısıtlamalarını kaldırma sürecini hızlandırması bekleniyor. Ham petrolün varil fiyatı ise 65 dolara kadar gerileyerek, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği dönemdeki seviyenin neredeyse yarısına inmiş durumda.

Yorumlar kapalı.