Ülkenin ekonomik yapısına ve bireylerin emeklilik dönemlerinde yaşam standartlarının korunmasına büyük katkılar sunan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), önemli bir dönüm noktasını geçerek yaklaşık 10 milyon gönüllü katılımcıya ulaştı.
İSTANBUL (Gazete Bursa) – Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) katılımcıların fon tutarları ile devlet katkısı fon tutarlarının toplamı 1 trilyon 554 milyar liraya ulaştı. Ayrıca, Otomatik Katılım Sistemi’ndeki (OKS) toplam fon büyüklüğünün 112,1 milyar lira olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sistemin toplam büyüklüğü 15 Ağustos itibarıyla 1 trilyon 666 milyar liraya çıkmış oldu. Gönüllü katılımcı sayısı da 10 milyon seviyelerine ulaşarak yeni bir eşiği geride bırakma yolunda ilerliyor.
BES’in Otomatik Katılım Sistemi dahil edildiğinde, toplamda 17,6 milyon kişinin bu sistemden faydalandığını belirten Allianz Türkiye Bireysel Emeklilik ve Hayat Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Fisun Koç Doğan, “Sunduğu fon çeşitliliği ile orta ve uzun vadede enflasyon üzerinde anlamlı bir ortalama getiri sağlama potansiyeline sahip olan BES, ayrıca yüzde 30 devlet katkısı gibi avantajlarla sadece bir tasarruf aracı değil, aynı zamanda bir yatırım aracı haline gelmiştir. Bu sistemin kısa süre içinde Türkiye’deki en önemli yatırım araçlarından biri olacağına ve uzun vadede bireysel yurt içi tasarruflardan aldığı payın önemli ölçüde artacağına inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin giderek yaşlanan bir nüfusa sahip olduğunu ve bununla birlikte emeklilik ve sağlık harcamalarının artıracağı kamu harcamalarının öngörüldüğünü dile getiren Doğan, “İstatistiklere göre, Türkiye’de 65 yaş üstü nüfus son beş yılda yüzde 20,7 oranında artış göstermiştir. Allianz’ın Küresel Emeklilik Raporu’na göre, 25 yıl içinde bakıma muhtaç yaşlı nüfus oranının yüzde 15’ten yüzde 35’e yükselebileceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, tasarruf bilincini artırmak, BES gibi uzun vadeli tasarruf sağlayan sistemlere katılımı teşvik etmek ve sistemde uzun vadeli kalmayı desteklemek kritik öneme sahiptir. Sosyal güvenlik sistemindeki beklenen aktif/pasif oranlarının değişimi ile artacak yükü azaltmanın yanı sıra, uzayan ömürlerle birlikte ortaya çıkabilecek risklerin finansmanında da yardımcı olacaktır.” açıklamasında bulundu.
Yorumlar kapalı.