Kadın sağlığında önemli bir sorun olan miyomlar, özellikle 30 yaş üstü kadınlar arasında yaygınlık göstermektedir. Her üç kadından birinde görülen bu durum, çoğu zaman fark edilmemektedir.
Prof. Dr. Mesut Polat, miyomların yerleşim yerine bağlı olarak farklı belirtiler ortaya çıkarabileceğine dikkat çekerek, “Her miyom ameliyat gerektirmez, ancak düzenli kontrol şart.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Rahim içinde bulunan miyomların genellikle aşırı kanamaya yol açtığını ifade eden Polat, dışa doğru büyüyen miyomların yerleşim yerlerine göre farklı sağlık sorunları oluşturabileceğini belirtti.
Özellikle ön duvarda yer alan miyomların, idrar torbasına baskı yaparak sık idrara çıkma sorununa neden olabileceğini vurgulayan Polat, arka duvardaki miyomların ise bağırsaklara baskı yaparak kabızlık ve karın şişliği hissi yaratabileceğini aktardı.
Polat, birçok miyomda yalnızca düzenli takip yapılmasının yeterli olabileceğine işaret ederken, bazı durumlarda cerrahi müdahalenin gerekli olduğunu belirtti ve “Eğer miyom aşırı kanamaya neden oluyorsa, belirgin bası bulguları varsa veya hastanın yaşam kalitesini düşürüyorsa cerrahi gerekir. Ayrıca çocuk sahibi olmak isteyen bazı hastalarda da miyomun alınması gerekebilir.” değerlendirmesini yaptı.
Yıllık ortalama 1-2 santimetre büyüyen miyomların hormona duyarlı tümörler olduğuna dikkat çeken Polat, “Birden fazla miyom varlığında tekrarlama riski, tek miyoma göre daha yüksektir. Beş yıl içinde tekrarlama oranı yüzde 5 ile 10 arasındadır. 6 ayda bir veya yılda bir yapılan kontrollerde miyomun büyüme durumu izlenmelidir. Belirli bir çapı geçtiğinde veya klinik bulgu oluşturduğunda cerrahi gündeme gelir. Ancak herhangi bir sorun oluşturmayan, aşırı büyümeyen miyomlarda takip yeterlidir.” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.