Türkiye ve Libya arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması’nın Libya’daki tüm grupları kapsama potansiyeli, Yunanistan’da dikkatle takip ediliyor. Ankara ve Trablus arasındaki ilişkilerin derinleşmesi, Libya kıyılarından göçmen akışının arttığı bir döneme denk gelmesiyle krizin boyutlarını daha da derinleştiriyor. NATO zirvesinin düzenlendiği Lahey’de Türkiye’nin petrol şirketi TPAO ile Libya Ulusal Petrol Şirketi arasında gerçekleştirilen anlaşma, Yunanistan’da alarm zillerini çaldırdı. Bu konuyla ilgili detaylar, Avrupa’nın çeşitli basın kuruluşlarında ve Yunan medyasında geniş yer buldu. Anlaşmanın, Yunanistan ve Libya arasındaki deniz alanında bulunan dört parselde sismik araştırmalar için onay verdiği ifade ediliyor.
KISMEN RAHATLAMA
Atina’da anlaşmanın hangi parselleri kapsadığı üzerine yoğun tartışmalar sürüyor. Hükümet kaynakları, bu alanların orta çizginin güneyinde yer aldığını ve dolayısıyla Yunanistan’ın egemenlik iddiası bulunan bölgeleri etkilemediğini öne sürüyor. Bu durum, Yunanistan’da bir “rahatlama” olarak değerlendiriliyor.
TANIMAMA HAZIRLIĞI
Ancak Atina’da endişelerin devam ettiğini vurgulayan görüşler de mevcut. Yunan diplomatik kaynakları, “Her durumda, Yunanistan egemen haklarının ihlaline göz yummayacaktır” açıklamalarını yaparken, Lahey’den ilk tepkiyi veren Başbakan Kiriakos Miçotakis, “AB tarafından Türkiye-Libya Muhtırası’nın tanınmadığını ve hukuken geçersiz olduğunu ilan eden 2019 tarihli Avrupa Konseyi sonuç bildirgesinin” Brüksel’deki AB Zirvesi sonuç bildirimine eklenmesi için çaba göstereceğini duyurdu.
GÖÇ DE GÜNDEMDE
Yunan basınında Libya-Türkiye arasındaki anlaşmanın, Libya’dan yeni göç akınlarının başladığı bir dönemde imzalanmış olmasının altı çiziliyor. Yorumlarda, “Libya kıyılarından Yunanistan’a ulaşan göçmen sayısında belirgin bir artış yaşandı. Bu durum, Atina için ciddi bir sorun haline geldi” ifadesine yer veriliyor. Yunan tarafı, bu durumla artan gerginlikler arasında kasıtlı bir ilişki olduğuna dair şüpheler taşıyor. Gerginliğin artması, durumu daha da zora sokabilir. Bu bağlamda, Yunan Dışişleri Bakanı’nın göç sorununa çözüm aramak için Libya’ya gerçekleştireceği olası ziyaretin belirsizliği sürüyor.

GÖRÜŞMEDE SONUÇ YOK
Türk-Libya anlaşması kamuoyuna açıklanmadan önce, Miçotakis, NATO Zirvesi çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile on dakikalık kısa bir görüşme gerçekleştirmişti. Yunan medyasına bilgi veren kaynaklar, bu kadar kısa bir görüşmeden somut bir sonucun çıkmasının mümkün olmadığını belirttiler. Yunanistan-Türkiye diyalog süreçlerini takip eden kaynaklara göre ise, “Miçotakis ile Erdoğan arasında anlamlı bir görüşme, ancak deniz yetki alanı sınırlandırması gibi temel konular masaya yatırıldığında gerçekleşebilir.”
DEĞİŞİM ŞAŞIRTTI
Tobruk merkezli Libya Temsilciler Meclisi, bu ayın başında Trablus’un onayladığı anlaşmayı incelemek üzere bir komite kurmuştu. Bölgedeki hızlı değişimleri ele alan Yunan gazeteleri, “Sadece birkaç yıl önce, Hafter kontrolündeki Doğu Libya’nın Türkiye ile bir deniz anlaşması imzalamayı düşünmesi imkansız görünüyordu. Bu değişim, bölgenin ne denli hızlı bir şekilde yeniden şekillendiğini gösteriyor” yorumunda bulundu.
Kaynak: Web Özel