Farklı siyasi partilere mensup 200’ü aşkın eski bakan ve milletvekili, Milli Egemenlik Platformu ile bir araya gelerek yeni anayasa tartışmalarına dair bir bildiri yayımladı. Bildiride, “Yargının Türk Milleti adına mahkûm ettiği katillerle ortaklaşarak anayasa değişikliği girişimleri, TBMM’nin tarihine kara leke düşürür” ifadeleri yer aldı. Anayasa ihtiyacının değil, hukuk devleti ve adil yönetimin gerekliliğinin altı çizildi.
ANKARA (Gazete Bursa) – 200’den fazla eski bakan ve milletvekili, Milli Egemenlik Platformu üyeleriyle birlikte yeni anayasa tartışmalarına yönelik bir bildiri yayımladı.
Bildiride, anayasa değişikliği girişimlerinin Türk Milleti’nin menfaatleriyle çeliştiği ve mevcut sorunların yalnızca hukuk devleti ve adil yönetimle çözülebileceği vurgulandı.
“İHTİYAÇ YENİ ANAYASA DEĞİL, HUKUK DEVLETİ”
Ekonomik kriz, emeklilerin açlık mücadelesi, yüksek enflasyon, çiftçilerin üretim sorunları ve gençlerin işsizlik gibi konulara dikkat çekilen bildiride, “İnsanımızın ihtiyacı yeni anayasa değil, hukuk devleti ve adil yönetimdir” denildi.
TBMM üyelerinin kurucu meclis olmadığını ve anayasa değişikliklerinin mevcut anayasanın usullerine ve milletvekili yeminine uygun şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edildi.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ AÇIKÇA ANLATILMALI”
Bildiri, anayasa değişikliği önerilerinin içerik ve gerekçelerinin şeffaf bir biçimde kamuoyuna sunulması gerektiği talebinde bulundu.
“Türk Milleti’nin çıkarlarına aykırı, bölücülüğe ve teröre taviz veren değişiklikler, TBMM’nin tarihine kara leke düşürür” ifadesiyle, bu tür değişikliklerin toplumda karşılık bulamayacağı ve millet iradesini yansıtmayacağı belirtildi. Ayrıca, son yerel seçim sonuçlarının iktidarın TBMM’deki çoğunluğuyla uyumsuz olduğu ifade edildi.
Bildiri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine, devletin bağımsızlığına, milletin birliğine ve hukukun üstünlüğüne vurgu yaptı. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin keyfiliğe yol açtığı, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdığı ve yargının siyasi muhalefete karşı nasıl kullanıldığı eleştirildi.
“Vatan ve milletin kaderi tek kişinin iradesine terk edilmiştir. Bu sistemi tahkim edecek değişiklikler ülkeyi dönüşü olmayan mecralara sürükler” şeklinde bir uyarı yapıldı.
Bildiri, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek, halkın birleştirilmesi ve adaletin sağlanması çağrısıyla tamamlandı.